
Kadeş Savaşı, Hititler ile Mısır arasında yapılan, tarihdeki en fazla savaş arabasının kullanıldığı söylenen savaştır. M.Ö. 1274 yılında yapılan savaşın nedeni savaşın çıkış nedeni bugünkü Suriye sınırları içinde kalan Amurru ve Amka toprakları gibi büyük ticaret yollarını ele geçirmektir.
Hitit ordusunda 3.000 savaş aracı ile 17.000 zırhlı asker, Mısır odusunda ise 4 bölükten oluşan, herbirine bir tanrının ismini verdiği (Amon, Ra, Ptah, Seth) 20.000 asker ve 2.000 savaş aracı vardı. Mısır kralı II. Ramses tümenlerin en önde gideni olan Amon’un başında duruyordu.
Hitit casusları Mısır ordusu Asi nehrini geçmeden Hititlerin Halep yakınlarında olduğunu Mısır ordusu içine yaydı. Bunun üzerine II. Ramses tümeni Amon ile beraber diğer tümenlerle arasını çok fazla açtı. Birliklerin arasının açılmasını fırsat bilen Hitit kralı Muvatalli Mısır ordusuna bir baskın düzenledi.
Devamını Okuyun.. »
Oca 05

Son günlerde İsrail tarafından bir vahşet yaşatılan Gazze şeridinin tarihini yazmak istedim.Buralarda yapılan soykırıma bütün dünyanın seyirci kalması artık dünyaya yeni bir lider devletin gelmesi gerektiğini gösteriyor.Ayrıca İsrail ve ABD ürünlerinin bir kısmının listesi yazının sonunda yer almaktadır.
Akdeniz’in güneydoğu kıyısındaki Gazze, 45 kilometre uzunluğunda, 10 kilometre genişliğinde, kuzey ve doğusunda İsrail, güneyindeyse Mısır’ın Sina yarımadasına komşu bir toprak parçası.
Gazze’de 1.4 milyon Filistinli yaşıyor ve bunların yarısından çoğu İsrail’le geçmişte yapılan savaşlarda mülteci durumuna düşmüş aileler. Gazze, dünyanın en yüksek nüfus yoğunluğuna sahip yerlerinden biri.
Gazzelilerin çoğu günde 2 dolardan az bir parayla yaşamak zorunda. İsrail’ın sınırı sık sık kapatması yüzünden bölgedeki işsizlik yüzde 50’yi aşmış durumda.
Devamını Okuyun.. »
Ara 22

XV. Louis, lakabı Sevilen Louis (Louis le Bien-Aimé) (15 Şubat 1710-10 Mayıs 1774), 1715-1774 arasında Fransa kralı. Güçsüz yönetimiyle krallık otoritesinin zayıflamasına yol açmış, 1789 Fransız Devrimi’nin patlak vermesinde etkili olmuştur.
Fransa kralı XIV. Louis’nin (hd 1643-1715) torununun oğlu, Burgonya dükü Louis’yle Savoy’lu Marie-Adelaide’nin oğluydu. Anne ve babasıyla hayatta kalan tek ağabeyi 1712′de öldüğü için, XIV. Louis’nin ölmesi üzerine (1 Eylül 1715) tahta çıktı. Şubat 1723′te reşit ilan edilmesine değin ülkeyi naip sıfatıyla Orleans dükü II. Philippe yönetti. Philippe, Louis’yi 1721′de İspanya kralı V. Felipe’nin kızı Mariana’yla evlendirdi.
Philippe’in Aralık 1723′te ölmesinin ardından Louis, Conde 7. prensi Louis-Henri’yi başnazırlığa atadı. Louis’nin Maraiana’yla evliliğini iptal eden Louis-Henri onu devrik Polonya kralı I. Stanislaw’ın kızı Marie Leszczynska’yla evlendirdi.
Devamını Okuyun.. »
Ara 17

İstanbul Surları, İstanbul’un çevresinde bulunan, Bizans zamanında yapılmış şehir duvarlarıdır. İstanbul’un etrafını çeviren surlar tarihte 7. yy.dan başlayarak inşa edilmiş, yıkılmalar ve yeniden yapmalarla dört defa elden geçmiştir.
Son yapımı MS 408′den sonradır. II. Theodosius (408-450) zamanında İstanbul surları Sarayburnu’ndan Haliç kıyısı boyunca Ayvansaray’a bu taraftan, ve Marmara kıyısı boyunca Yedikule’ye, Yedikule’den Topkapı’ya, Topkapı’dan Ayvansaray’a uzanıyordu.
Tarihçesi
Yapımına İmparator II. Theodosius Praefaectus Anthemios tarafından 413 yılına doğru başlanmıştır. İstanbul surlarını geçebilen tek kuvvet II. Mehmet önderliğindeki ordudur. Atilla’nın idaresindeki Hunların şehri tehdit ettiği bir sırada Praefactus Konstantinus Kyros suraların önüne ikinci bir duvar daha yaptırmıştır.
Devamını Okuyun.. »
Ara 16

Fenari İsa Camisi (Lips Manastırı) 10. yüzyılda Doğu Roma donanma komutanı Konstantinos Lips tarafından İstanbul’da kurulan manastırın kilisesidir. Fatih’de Vatan Caddesi üzerindedir. İstanbul’un fethinden sonra cami olarak kullanılmıştır. Moni tu Libos adıyla da bilinir.
Kurulduğu dönemde kilise, bugün görülen binanın kuzeyde bulunan kısmından ibaretti. Latin istilasından sonra manastır yeniden önem kazanır ve İmparatoriçe Theodora, kiliseye bitişik ikinci bir kilise inşa ettirir. 14. yüzyılda inşa edilen “L” biçiminde üçüncü bir bina ile kilise bir kez daha büyütülür.
Devamını Okuyun.. »
Ara 14

Kırım Hanlığı veya Kırım Yurdu, 1441-1783 yılları arasında Kırım’da hüküm sürmüş Kırım Tatar devletiydi. Altın Orda’nın yerini alan dört Hanlıkların en uzun süre hüküm süreni idi. 1475 yılından Küçük Kaynarca Antlaşması’nın imzalanışına kadar Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı kaldı.
Tarihi
13. ve 14. yüzyıllarda Rusya’nın içlerine ve Kıpçak Bozkırı(Deşt-i Kıpçak)’na ilerleyen Tatar kabileleri, göçebe yaşamlarını bırakarak Kırım’a yerleşiyordu. Altın Orda’nın yıkılmasından sonra bu bölgede başlayan hakimiyet kurma yarışı Cengiz Han’ın oğullarından Cuci’nin küçük oğlu Toka Temür soyundan gelen ve Tatarları yöneten Hacı Giray tarafından kazanıldı.
Litvanya’da; 15. yüzyılın başlarında bir grup Tatar’ın Kral Vitold’un yönetimindeki Litvanya’ya sığındığı dönemde doğmuştu.Büyüdükten sonra, “Şirin” kabilesinin yardımıyla Kırım’da hakimiyet kurdu.1441 tarihinde kendi adına para bastırdı. Hanlığın kuruluş tarihi bu yüzden 1441 kabul edilir.
Devamını Okuyun.. »
Ara 05

Türkiye Cumhuriyeti, 1950 yılında başlayan Kore Savaşı’na fiilen katılmış ve 1950′den 1953′e kadar tugay büyüklüğünde bir kuvvetle Kuzey Kore’ye karşı savaşmıştı.
Türkiye’nin Kore Savaşı’na Katılma Nedenleri
İkinci Dünya Savaşı’nın bitip Soğuk Savaş’ın başlamasıyla Türkiye, uluslararası ortamda kendini yalnız buldu. İkinci Dünya Savaşı’nda tarafsız kalarak bütünlüğünü Almanya’ya karşı korumuş ancak savaş sonrasında Sovyetler’in Doğu Anadolu’da toprak ve Boğazlar’da üs ve ortak savunma talepleriyle karşılaşmıştı. Böylece Sovyet tehdidine karşı müttefik arayan Türkiye Batı Bloğu’na ve Amerika’ya yaklaşmaya başladı.
Türkiye, NATO’ya girişini hızlandırmak için başlayan Kore Savaşı’na birlikler göndermiştir. Özellikle sol kesimler tarafından “Türk gencinin kanının Amerika’ya satılması” şeklinde eleştirilen bu davranış, Türkiye ile Batı Bloğu arasındaki yakınlaştırmayı hızlandırmış ve 18 Şubat 1952′de Türkiye bir NATO üyesi olmuştur.
Devamını Okuyun.. »
Ara 01

Kosova tarihi günümüzdeki bağımsız Kosova Cumhuriyetinin sınırları içinde kalan toprakların tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan tarihini kapsar.
Kosova’ya tarih öncesi dönemlerde yerleşen ilk Hint-Avrupa halkları İlliryalılar ve Traklardı. 6. yüzyılın sonlarında Slavlar Kosova’ya yerleştiler. 850-1018 yılları arasında Kosova Tuna Bulgar Hanlığı’nın bir parçası oldu. 13. yüzyılda Sırpların, 14. yüzyılda ise Osmanlıların eline geçti. I. Balkan Savaşı’ndan sonra Yugoslavya Krallığı’na dahil edilen Kosova 1992 yılında Yugoslavya’nın parçalanmasından sonra Sırbistan’ın sınırları içinde kaldı.
Ancak Sırbistan hükümeti nüfusunun çoğunluğu Arnavut kökenli olan Kosova halkının özerkliğini tanımadı. 1990lı yıllarda Sırbistan hükümeti ve Kosovalı Arnavutlar arasında bir çok şiddet olayları yaşandı. Kosova 1999 yılında NATO tarafından yapılan Kosova Operasyonu sonrasında özerklik kazandı. Kosova, ABD, AET, Sırbistan ve Rusya arasında Kosova’nın statüsü konusunda yapılan görüşmelerin çıkmaza girmesi üzerine Kosova 17 Şubat 2008 tarihinde bağımsızlığını ilan etti.
Devamını Okuyun.. »
Kas 24

Vadiü’l-Mehazin Savaşı, Üç Kral Savaşı olarak da bilinir, Fas’ın Sadi sultanı Abdülmelik’in Portekiz kralı Sebastião’yu yenilgiye uğrattığı çarpışma (4 Ağustos 1578).
Bağnaz dinsel görüşleri benimseyen Sebastião Fas’ta Hıristiyan denetimini kurmak için, tahttan indirilen Fas sultanı el-Mütevekkil ile ittifak kurdu; ardından 20 bin kişilk ordu ve çok sayıda topla Tanca’ya çıktı.
Lukkos Irmağı ile bu ırmağın kollarından biri arasında, Ksarü’l-Kebir (Alcazar-quivir) yakınlarındaki Vadiü’l-Mehazin’de Abdülmelik ve kardeşi Ahmed’le karşılaştı.
Devamını Okuyun.. »
Kas 19

Birleşik Krallık ve Zanzibar arasında 27 Ağustos 1896 tarihinde olmuştur. 45 dakikalık bir süre ile kayıtlı dünya tarihinin en kısa süren savaşı rekoruna sahiptir.
Savaş İngiliz sömürge yönetimi ile istekli olarak beraber çalışmış olan Hamad bin Thuwaini’nin 25 Ağustos 1896′ta ölümünden sonra yeğeni Khalid bin Bargash’in askeri darbe ile gücü ele geçirmesiyle patlak vermiştir.
İngilizlerin desteklediği başka bir aday Hamud bin Muhammed, daha kolay çalışabileceklerini düşündükleri bir adaydı. İngilizler Bargash’a tahttan çekilmesi için bir ultimatom verdiler. Bargash reddetti ve 2.800 kişilik bir ordu topladı ve Sultan’ın eski silahlı yatı HHS Glasgow limanda demir atmış olarak bekliyordu.